
KADINLARI
TANIMA KLAVUZU
Erkekler hep şundan şikayet eder; "Kadınları anlayamıyorum!"
İşte onları tanımakta ve anlamakta sizlere yardımcı olacak bir
klavuz... Hangi kadın size uyuyor? "Ak kadın" mı
"Pak Kadın" mı.... Yoksa siz bugüne kadar hep "Yak
Kadın"ı mı aramışsızın?... Kadınlar çiçek olmasına
çiçektir ama, onları biraz daha detaylandırmakta fayda var...
AK KADIN
Evi siler süpürür durur. Camlar, kapılar, duvarlar ppırıl pırıldır.
Bal dök yala, ama işte o kada. Başka bir şey arama... Kapıda
"Kirli ayaklarınla girme. Daha yeni temizledim, sakın
kirleteyim deme.
Usandım şu evin kirinden pasından" diye bağırır. Kocası azıcık
itiraz edecek olsa, "Başkaları gibi eve temizlikçi kadın almıyorum,
gene de yaranamıyorum" diye sızlanır.
PAK KADIN
İkide bir banyo yapar, çamaşır yıkar. Kocasına, "Kirli
elbiselerinle oraya oturma. Eve girer girmez banyoya! Şu pis şeyleri
çıkar da gir yatağa" diye çıkışır. Yatakta adama,
"Akşama kadar çamaşır, ütü beni yordu. Şimdi seninle ugraşamam"
diye sırtını döner. Ona göre, sadece yıkamak, ütülemek hüner...
LAK LAK KADIN
Uyanır uyanmaz hemen başlar mesaiye. Yan komşuya günaydın demeye
gider, oradan alt kata damlar. Akşama dek yüz kapının ipini çeker.
Ayaklı gazetedir. Çene çalmayı çok sever. Lak lak etmekten yemek
yapmayı unutur. Kocasını, "Bu akşam da peynir, ekmek, zeytin
falan yiyiverelim. Üstüne de mis gibi çayları içtik mi
ohhhh!" diye avutur. Adam, "Her akşam böyle diyorsun.
Midem sulu yemeğe hasret kaldı be!" diye diklenmeye kalkarsa,
" Bunu da bulamayanlar var, şükret haline" der, yani
zeytin yağı gibi üste çıkar ve onu susturur.
YAK KADIN
İçi seni yakar, dışı beni. Süslenir, püslenir, alımı çalımıyla
erkeklerin gönlünü yakar. Aynanın önünde onu mu giysem bunu mu..
derken ocaktaki yemeği yakar. Bütün parasını giyime kuşama
harcar.
Böylelerine "süs biberi" derler, "Adamcağızın başını
yaktı" diye eleştirirler. Bir sigara yakar, vitrinlere bakar.
Ocağı açık bıraktığını unutur, dükkan dükkan gezerken evi
bile yakar!...
BAK KADIN
Evdeki kiri, tozu görmez ama sokaktan kimler gelip geciyor, komşulara
kimler girip çıkıyor, hepsini görür. Bir gürültü duysa bakmak
içcin hemen koşar. Televizyon ekranına, vitrinlere bakmaya
bayılır.
Bir eve gittiğgi zaman kadının giydiği giysilerden, evdeki eşyalara
kadar her şeye bakar, yorum yapar. Tabi ikide birde aynaya bakar
kendini inceler. :)
TAK KADIN
Mücevheri pek sever. Kolarına bilezikler, boynuna kolyeler, kulağına
küpeler takar. Aklı fikri altın gümüş takılardadır. Birini çıkarır
öbürünü takar. Bazen de üçünü beşini bir arada takar. Eve
gelinceye dek peşine erkekleri takar, ama kendisi kimseyi takmaz.
Kuyumcularla senli benlidir. Kocasının boynuna bir halka takar peşinden
sürükler durur...
SOKAK KADIN
Gözü hep dışardadır. Gezmeyi çok sever. Sabah evden bir çıkar
sokak sokak dolaşır, turistik sosyetik yerlere gider. Sokakta tanıştığı
insanlarla hemen kaynaşır. Eve girmeyi canı istemez.
Orada bile pencereden sokağa bakar durur. Güzel havalarda parklarda,
sokak kapısının önünde oturur. Bıraksalar sokakta yatar. Böylelerini
ya koca kendisini, ya da kendisi kocasının başından atar. Bu tür
kadınlara halk arasinda "sokak süpürgesi" derler.
ATAK KADIN
Erkeklerin kadınları ezdiği inancındadır. İkide bir de onlara çatar,
"Bizi köle gibi kullanıyorsunuz" diye suçlar, oysa
kendisi kocasının parasını yer, vaktini kadın derneklerinde,
toplantıarda, panellerde geçirir, evine hiç bakmaz. Kocası biraz söylenecek
olsa, "Zaten siz erkekler hep böylesiniz. Bizleri eve
zincirlerle bağlamak istersiniz" der, ondan bir hediye almadan
barışmaz.
BATAK KADIN
Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'nin külahını Aliye giydirir.
Erkek gibidir veresiye alış veriş eder. Borç takmadığı esnaf
yoktur.
Yakalanacağını anlayınca mekan degiştirir. Makyajıyla erkeklerin
akıllarını başlarından alır, " Buyrun efendim. Dükkan
sizin. Ne isterseniz alın. Para önemli değil" dedirtir. Koca
taksit ödemekten illallah eder.
Karısınaa biraz yaklacacak olsa "Dur ne yapiyorsunn? makyajimi
> bozacaksin" sacina el atsa, "Aman saçımı bozacaksın.
İkide bir de
kuaför parası veremem, zaten borcum var kendisine" yanıtını
alır.
HAK KADIN
Hem dışarıda hem evde calışır. İşten gelir gelmez dış kıyafetini
çıkarmaya vakit bulamadan mutfağa girer, yemeğe, bulaşığa el
atar.
Salatayı yapar, sofrayı kurar, kocasının önüne koyar, akşam da
onun gönlünü yapmaya çalışır Cumartesi pazarın keyfini çıkaramaz.
Tatil yapamaz. Evi temizler, çamaşır yıkar, her tarafi siler süpürür,
çocuğa bakar ama genede kimseye yaranamaz. Kocası kendisini soğuklukla
suçlar, hısım akraba, hiç bizi arayıp sormuyorsun der.
Konu komşu burnu büyük, kimseyi beğenmiyor diye dedikodu eder.
Tam bir oh çekip oturduğu sırada kocası bir bardak su ister.
"Kalk kendin al" dese suç olur.
|