SAYILAR VE KADER ÇİZGİNİZ BURÇLAR VE SİZ AĞAÇLAR VE RUHUNUZ DOST OLMANIN KAZANCI
İnsanın isminin kaderine
yaptigi etki inanci Antik Mısır kültüründen batıda Roma imparatorluguna kadar
bütün toplumlarda bu görülmektedir. Eski Mısırlı rahip adaylari evrenin yaratilis gizemini
taşıdığına inanilan 22 resim, 22 harf ve 22 sayi ile egitmeye
basliyorlardi. Buna karsilik Romalilar (Nomen est omen) yani isim kaderdir
diyecek kadar bu konuda kesin bir inanisa sahiptirler. Ayrica Iskandinav
uluslari gecmiste kullandiklari Rhune alfabesi olarak bilinen antik bir
alfabenin harflerini taslara yazip tombala gibi cekerek cikan harflerin
ozelliklerine gore bir tur yorum yapiyorlardi. Ancak bu inanis ve bilgiler
ortadoguda daha yaygin olarak karsimiza cikmaktadir. Kokeni eski Misira
dayanan bu bilgiler daha sonralari Misirlilarla cok yogun bir iliski
icinde olan Israilogullarina gecmistir Harflerin gizemi, Israilogullarinda
daha degisik bir boyut kazanmis ve harfler kullanilarak gelecek
yorumlanmaya baslanmistir. Tevrat'in Kabbala, Talmud ve Eski ahit gibi
bolumlerindeki harflerin ozellikleri kullanilarak gelecek
yorumlanmistir.Tevrat'in Tekvin bolumunde Hazreti Ibrahim'in ilk isminin
Avram oldugu ve Allah tarafindan Abraham'a (Ibrahim) cevrildiginin
belirtilmesi .Israilogullarinin bu tur calismalara daha guclu bir sekilde
egilmesine neden olmustur. Bu donemde orta doguda gorulen diger site
devlet ve kulturlerde ilkel astrolojik calismalar yapiliyor, tanrilara
adanmis kutsal bakireler tapinaklarda suya bakiyor veya hayvan
bagirsaklari incelenerek gelecek yorumlaniyordu. Ornegin, Babilliler,
Kaldeliler, Asurlular ve on Asya site devletleri bu tur yorumlari
kullanarak gelecegi ogrenmeye calisirken Israilogullari bu yontemlerin hic
birini kullanmadan sadece harfler yoluyla kehanette bulunuyorlardi.
Ozellikle bu calismalari yapan kisilere o gunlerde verilen Cohen ismi
kahin kelimesinin orijinini olusturmaktadir. Daha sonralari bu kisilere
Kabbala'yi yorumladiklari icin Kabbalist denmistir. Bu bilgiler daha
sonralari Israilogullarindan Araplara gecmistir. Muslumanlikla birlikte
butun ortadogudaki kavim ve milletlere yayilan bu bilgiler, gizli ogreti
olarak tum toplumlarin kulturunde yerini almistir. Ozellikle harfler
ortadogudaki okult calismalarda kullanilmis ve islami majide, vefk adi
verilen calismalar Kuran ayetlerindeki harfler kullanilarak yapilmistir.
Ayrica kisinin ismindeki harflerin onun kaderini etkiledigini Araplarinda
kabul ettigi bilinmektedir. Ozellikle Hz. Muhammed'in "Evlatlarinizi
guzel isimlerle cagirin ki onlar guzel bir sekilde anilsin" seklinde
bilinen bir hadisi bu durumun en onemli kanitini teskil etmektedir. Bu
inanis Anadolu insanini derinden etkilemis ve ozellikle cocuklarin
kaderini degistirmek uzere isimlerini degistirmislerdir. Anadolu'da cok
yaramaz, basina cok kaza gelen veya cok sik hastalanan cocuklarin ismi
agir geldi denilerek isimleri degistirilmistir. Bolgede bulunan bir yatir
veya cevrede yasayan saygin bir kisinin ismi verilerekcocuklarin bu
olumsuz etkiden kurtulacagi varsayilmistir. Islam dininde her ne kadar fal
ve buyu haram kabul edilsede musluman din alimleri bukonu uzerinde ciddi
boyutta arastirmalar yapmislardir.
Isminin icinde F harfi olanlar.... Onlar sevdigi zaman sevgiyi aptalca
yasayacak ve deli gibi sevecektir. Merakli kisiligi basini sik sik
agritacak. Eger ilk sevdigi kisiyle evlenirse cok mutlu olacak,.aksi halde
mutluluk onun icin Kaf daginin ardinda kalacak.
Isminin icinde S,C ve G gibi isaretli harfler olanlar..... Onlargozu kara
ve risk almaktan hoslanan kisilerdir. Bu harfler eger soyadindagececek
olursa bu kisiler kariyerleri icin her turlu risk alarak cokyuksek
mevkilere gelebilirler. Ancak bu kisilerin gozlerinin kara olmasionlarin
basini cok sik agritacaktir. Onlarin icinden buyuk politikacilar ve is
adamlari ciktigi gibi unlu mafya babalari da cikacaktir. Isminin icinde
|
-----Original
Message----- Solgun yüzü her geçen gün biraz daha soluyor, sanki hayat omuzlarına her geçen gün biraz daha yükleniyordu. Yaşamdan bıkmıştı, gözleri yılgın bakıyordu, ışıl ışıl olması gereken o gözler sönük ve bitikti sanki... Umut her gün ölümü biraz daha yaklaşmış olarak, daha 21’inde ölümü ensesinde hissediyordu, Umut ölüyordu... Aldığı o kemoterapi denen ilet, Onu
daha ölmeden öldürüyordu. İlaç sonrası çektiği acıyı bir tek o
biliyordu... Umut ölüyordu.. Bir seferinde ‘ölmek istemiyorum’ demişti
doktoruna. ‘basket takımındaidim, yeni bir klüpten transfer teklifi
gelmişti, sonra gitar çalıyorum, Yener o sırada hastanede yatan
bir arkadaşını ziyaret etmekte idi. ‘Bu kan Yener elindeki gitarı yatağın kenarına bıraktı. Umut o zaman gitarı fark etti... Demek gitar çalıyordu... Umut ta çalıyordu, ama şu illet hastalığa yakalandığı son 9 aydır, eline gitarı almamıştı.. ‘ Sen daha yaşarken pes etmişsin, dostum’’ diye başladı söze Yener.’’bak hayat savaş demektir, kimi ekmek parası için savaşır, kimi bir parça toprak için, sen yaşamak için savaşmazsan, bu hastalık seni, sen ölmeden gömer, unutma !!’’diye bitirdi sözünü. Umut savaşmaktan yorulmuştu, artık şu ölüm gelse de alsaydı onu, herkesin ona acıyarak bakmasından bıkmıştı. Aldığı ilaçlara bağımlı yaşamaktan nefret ediyordu... Hayattan buz gibi soğumuştu... Sanki boş bir mezar bulsa orada ölümü bekleyecekti, o denli bitmişti. Yener bunları düşündü... Umut’ u çok iyi anlıyordu. Çünkü 2.5 yıl önce kaybettiği kız arkadaşı, canı, kelebeği de aynı Umut gibi gözleri önünde daha ölmeden , ölüp gitmişti. Yener ona yardım edememişti, hem Onsuz geçecek yıllarını düşünüp kendine acımaktan buna vakit bulamamış, hem de Ayşegül de, -kelebeğinde- tam olarak bu hisleri anlayamamıştı... Çünkü Ayşegül ile Yener’ in de bir parçası ölüyordu... Yener kelebeğini kaybediyordu. Ayşegül üne yardım edememişti Yener, ama Umut a edecekti...O gün buna karar verdi... Çünkü Umut un gözlerinde ki o sonmuş, ışık tanıdıktı... Ayşegül ün kilerle aynıydı. ‘Ben de gitar çalıyorum’ dedi Umut... ‘Ama artık, pek zamanım olmuyor...Çünkü hayatım yatakta geçiyor.’ Yener gitarını aldı, ‘Şimdi gidiyorum, annenlere söyle gitarını getirsinler, yarın uğradığım da bir konser veririz.... Ne dersin?’ dedi. Umut gülümsedi...Bu çocuğu,
sevmeye mi başlamıştı ne? Gitarı
ellerine aldılar. Yener öyle neşeli parçalar çalıyordu ki, Umut un yüzü
uzun zamandır böyle gülmemişti. Ne tesadüftü ki ikisi de aynı yaşta
idi. Yener milli bir voleybolcu idi, Umut ise bir basketçi. İkisi de
gitar Bu düşünceyi bir turlu aklında çıkaramıyordu Umut. Gülümsemesi yüzünde dondu kaldı. Yener Umut un yüzün de yeni yeni parlayan ışığın yine sönüp gittiğini fark etti.. ‘Ne zaman çıkıyorsun hastaneden ?’ diye sordu. ‘’Yarın ‘’dedi Umut ’Yazlık evimize gideceğiz.. .’ Sonra tekrar yüzünü gülümseme sardı. ‘Sende gelsene!!!’’ Umutların evi denize bakan güzel bir villa idi. Kayalıklar arasında ki ev, kuş bakışı tüm körfezi görüyordu.. Yener’’ Hadi yüzmeye ‘’dedi... Umut ’Ama ben çok halsızım’ dedi. Yener ‘’Evde oturmaya devam edersen
daha da halsizleşeceksin!!!’ dedi. ‘Haklısın’’ dedi Umut.. Kayalara ulaştıklarında en yüksek
kayanın uçunda durdu Yener ’Sence burası kaç metredir? ‘’dedi.‘’Bence
3-4 metre var ve su sığ’’ dedi Umut. Yener
’ Ben buradan atlayacağım’ dedi. ‘Saçmalama’’
dedi Umut ’’Çok tehlikeli’’ Yener
kayaların uçuna gitti, bir iki dakika durdu ve hiç terettüt etmeden Yener kıyıya çıkmış gülerek geliyordu. Umut a yaklaştı.. ’nasıl atlayıştı ama?’ diye sordu gülerek. Umut cevap vermedi . Yener ’ Umut?' Dedi..Umut başını kaldırdı, ağlıyordu. Bağırmaya başladı..’’sen delirdin mi?.. Ölebilirdin....’’ Yener Umut a baktı önce, sonra
elindeki havluyu yere atıp üzerine, Umut un Sen ölmeden gömülmeyi seçmişsin, ölümden korkma demiyorum... Ben de atlamadan önce bir iki saniye korktum, ama korkunun ilacı üzerine gitmektir korkunun.. Savaş bu korku ile, üzerine git, daha savaşa başlamadan yenilgiyi kabul ediyorsun... Üzülme, bana bir şey olmazdı’’dedi Yener ve saka ile ekledi’’ Yener, ölümü bile yener.’’sonra son derece ciddi söyle dedi’’ Ve Yener ile Umut bu hastalığı da yenecek ... Söz veriyor musun?’’ Ağlamayı kesmişti Umut, Yener in söylediklerini dikkatle dinliyordu... Yener bugüne kadar hiç düşünmediği bir şeyi anlamasına yardım etmişti, Onu sevenlerde çok acı çekiyordu. Kendisi ve sevenleri için yaşamalıydı. Yener ayağa kalktı, Umut a elini uzattı... Kenetlenen bu eller bir illeti, kanseri yenecekti... O yıl yapılan ılık nakli ile Umut hayata döndü, ama asıl Umut un hayata dönüş gününü sadece Yener ve Umut biliyordu.. Sıcak bir yaz gününde, kayaların üzerinde, Umut tekrar doğmuştu. Umut ve Yener dostluğu her yıl çığ gibi büyüyerek gelişti... Ta ki, geçen sene, Yener bir trafik kazasında, son nefesini verenedek.. 43 yaşında ki Umut, Onsuzluğa alışmanın ne zor olduğu bilerek, ama sevdikleri için hayatın acılarına katlanarak bir yılı doldurmuştu. Yazlık evlerinin balkonun da, yıllar önce hayata yeniden doğduğu kayalara baktı..Ve seslendi ’Yener!!!’’ Küçük çocuk koşarak geldi ’Evet, baba’’ ‘’Gitar çalmayı öğrenmek istiyordun, değil mi?’’ Çocuk sevinçle bağırdı ’’evettttttttt’’ ‘’Koş o zaman, yatağımın baş uçunda asılı olan Yener Amcanın gitarını getir, o gitar bu günden sonra, senin gitarın olacak’’ dedi... Gerçek bir dostla kanser bile yenilebilir... Gerçek bir dostunuz var ise, hayata her an yeniden doğabilirsiniz.. Dostlarınızla, dostça kalın...
|